Şüphesiz göklerle yerin yaratılışında, gece ile gündüzün ard arda gelişinde, insanlara yararlı şeylerle, denizde yüzen gemilerde, Allah'ın yağdırdığı ve yeryüzünü ölümünden sonra dirilttiği suda ve her canlıyı burada üretip yaymasında, rüzgarları estirmesinde, gökle yer arasında boyun eğdirilmiş bulutları evirip çevirmesinde, düşünen bir topluluk için gerçekten ayetler vardır. (Bakara Suresi, 164)

Çarşamba

Son derece ilginç beslenme davranışı nedeniyle bu ismi almışlardır. Bal porsuğu denen ve bal ile beslenen bir porsuk türünün yada karşılaştıkları insanların tepesinde döne döne uçup şakıyarak onları arı yuvalarının bulunduğu yöne doğru götürürler; bir nevi kılavuzluk yaparlar. Arı kovanının yerini bu sayede bulan bal avcıları kovanı kırıp içindeki balı alınca da petekte kalan bal mumunu ve arı larvalarını yerler. Peki bu kuş bal porsuğunun bal ile beslendiğini nereden bilmektedir? Bal porsuğunu tesbit edinceye kadar tüm canlıları gözlemlemiş olamaz çünkü bu süre zarfında açlıktan ölecektir. Elbetteki bal kılavuzu kuşunun buna ihtiyacı yoktur. Bal kılavuzu kuşu bu davranışı Rabbimiz'in ilhamıyla sergilemektedir. Ancak ortada bir sorun daha vardır: bal mumunun sindirilmesi... Herşeyi kusursuz bir düzen içinde var eden Rabbimiz kuşu bu sorundan da kurtarmıştır ve omurgalı hayvanlar arasından sadece bu kuşun bağırsağında bal mumunu sindirebilecek bakteri yaratmıştır. ( Temel Britannica Ansiklopedisi, Hürriyet, baskı 1993, cilt 3)

'' Sizin ilahınız yalnıca Allah'tır ki, O'nun dışında ilah yoktur. O, ilim bakımından her şeyi kuşatmıştır.'' ( Taha Suresi, 98)
Bozumsu kahverengi üzerine daha koyu renkte benek ve çizgilerle donatılmış olan çobanaldatan kuşunu gündüz bile kuru bir çalıdan ya da yapraktan ayırt etmek oldukça zordur. Bu mükemmel kuş kendisini rahatlıkla kamufle edebilmesinin yanı sıra avlanma yeteneğiyle de oldukça dikkat çekicidir. Bir gece kuşu olan çoban aldatan gece kelebeği ve güve gibi uçan gece böcekleriyle beslenir. Allah'ın kendisine bahşettiği yumuşak kanat tüyleriyle hiç ses çıkarmadan uçar ve böcekleri havada izleyerek geniş ağzıyla bir anda yakalar. Tüm canlılarda gördüğümüz Rabbimiz'in kusursuz sanatını çobanaldatan kuşunun hem kamuflajına yardımcı olan desen ve renklerinde hem de sessiz bir uçuş sağlayan yumuşak kanat tüylerinde görürüz. (Temel Britannica Ansiklopedisi, cilt 5, Hürriyet baskı 1993)


''Göklerde ve yerde ne varsa tümü Allah'ındır. Allah, herşeyi kuşatandır.'' (Nisa Suresi, 126)

Cumartesi

Kirpiler, zehirlere karşı son derece dayanıklı hayvanlardır. Yılanların da amansız düşmanıdır. Bütün sürüngenlere düşman olmakla beraber, Avrupa engereğine karşı özel ilgi duyarlar. Güneşleyen bir engerek görünce arkasından sessizce yaklaşarak dişleriyle kuyruğunu yakalar ve hemen topaç olurlar. Herhangi bir tehlike karşısında hemen dikenli bir top halini almalarının amacı, oksuz olan karın kısmını da korumaktır. Kuyruğu sıkıştırılan yılan hırsla saldırılar yapar, bazen ısırır, ancak kirpi hiç bir şey yokmuş gibi işine devam eder. Yani dikenli topa hiçbir şey yapamaz. Sonunda yılan yorularak serilir. O zaman kirpi topaçlıktan sıyrılarak yaralı yılanı ensesinden kavrayarak yılanı yer. Peki son derece zehirli olan bu yılandan kirpi nasıl olurda hiçbir şekilde etkilenmez? Her şeyi kusursuzca yaratan Allah elbette ki kirpiye de muhteşem sistemler bahşetmiştir. Kirpi adeta canlı bir panzehir deposudur. Bilim adamları hala bu doğal panzehirin içeriğini araştırmaktadırlar. Yıllarca eğitim alan bilim adamları dahi bu formülü çözemezken, kirpi yaratıldığı andan itibaren bedeninde bu panzehir Allah’ın izniyle üretmektedir.




''Göklerin ve yerin mülkü O'nundur; çocuk edinmemiştir. O'na mülkünde ortak yoktur, herşeyi yaratmış, ona bir biçim vermiş, belli bir ölçüyle takdir etmiştir.'' ( Furkan Suresi, 2)











Herhangi bir tadilat işi yaparken pek çok alete ihtiyaç duyan insanların aksine hayvanlar yapılarını şekillendirmek için Allah’ın kendilerine bahşettiği doğal aletleri kullanırlar. Mesela köstebeklerin ön ayakları toprak kazmaya tam olarak uygun bir biçimde yaratılmıştır; kuşların gagaları ve ayakları çeşitli malzemeleri kullanmak için birebirdir. Kunduz dişlerinin sertliği ve keskinliği; böcek salgılarının yapışkanlığı; örümceklerin sağlam ve esnek ağları bu canlıların işlerini görmelerini sağlayacak şekilde en mükemmel haliyle her şeyi kusursuzca var eden Allah tarafından yaratılmıştır. (kaynak: Theama Larousse Tematik ansiklopedi, cilt:4, sy:143)
‘’ Gökleri ve yeri bir örnek
edinmeksizin yaratandır. O’nun nasıl bir çocuğu olabilir? O’nun bir eşi yoktur.
O, her şeyi yaratmıştır. O her şeyi bilendir. ‘’ ( En’am Suresi,
101)
Hayvanlar barınmak, karşı cinsi etkilemek, yumurtalarını barındırmak vs gibi nedenlerden ötürü yuva yaparlar. Mesela erkek dikenli balığı bitki parçalarını toplayarak böbreklerinden salgıladığı sümüksü bir maddeyle bunları birbirine bağlayarak bir tür yuva yapar ve yumurtalarını burada saklar. Peki bu balık böbreklerindeki salgıdan nasıl haberdar olmuştur? Ve bu salgıyı yuva yapımı için bu derece akıllıca kullanmayı nereden öğrenmiştir? Tabi ki balık tüm bunları düşünemez. Her canlıda olduğu gibi tüm bunları diken balığına ilham eden Allah’tır. (kaynak: Theama Larousse Tematik ansiklopedi, cilt:4, sy:142)


''Gökleri ve yeri bir örnek edinmeksizin yaratandır.
O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca ‘Ol’ der, o da hemen oluverir. ''
( Bakara Suresi, 117)


Kiraz kuşu erkeği çiftleşme dönemi geldiğinde dişileri kendisine çekmek için çok ilginç bir yöntem uygular. Yere iki paralel sıra oluşturacak şekilde dalları saplar, sonra da girişi ince çırpılarla örtüp parlak ve renkli şeylerle (inciler, çiçekler, düğmeler, tüyler…) süsler. Kiraz kuşu karşı cinsi etkilemek adına yaptığı bu çalışmaları elbette ki tesadüfler sonucu öğrenmiş olamaz. Kiraz kuşuna bu etkileyici davranışı ilham eden üstün güç sahibi Allah’tır.
(kaynak: Theama Larousse Tematik ansiklopedi, cilt:4, sy:143)

‘’ Sizin için hayvanlarda da elbette ibretler
vardır…’’ ( Nahl Suresi, 66)



Allah’ın ilhamıyla hareket eden hayvanların yaptıkları yuvalar kullandıkları malzemeye ve uyguladıkları tekniklere bağlıdır. Aklı, şuuru olmayan bu hayvanlar kullandıkları malzemeleri şaşılacak derecede bir ustalıkla seçerler. Bu seçim malzemenin kullanışlı oluşuna ve sağlamlığına bağlıdır. Malzeme sıkıştırılmaya, gerilmeye veya esnemeye uygun olmalıdır. Ayrıca yuva yapımı için sonsuz bir sabırla kazmak, taşımak, biriktirmek, insan gibi dikiş dikmek, yapıştırmak gereklidir. Elbette ki tüm bu işleri şuursuz olan bu canlılar uygulayamazlar, insan gibi malzeme üzerinde kalite kontrol de yapamazlar. Tüm bu canlılar göklerin ve yerin hakimi olan Yüce Allah’ın ilhamı ile hareket etmektedirler.
(kaynak: Theama Larousse Tematik ansiklopedi, cilt:4, sy:143)

‘’Allah yedi göğü ve yerden de onların
benzerini yarattı. Emir bunların arasında durmadan iner; sizin gerçekten Allah’ın
her şeye güç yetirdiğini ve gerçekten Allah’ın ilmiyle her şeyi kuşattığını,
bilmeniz ve öğrenmeniz için.’’ ( Talak Suresi, 12)